Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye, insanlığın ortak vicdanına tercüman olan Sumud Filosu’ndaki tüm umut yolcularının yanındadır.” dedi.
Erdoğan, AK Parti Konferans Salonu’nda düzenlenen partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, AK Parti’nin millete ve memlekete hizmet sancağını fedakarlık, samimiyet ve sadakatle 81 vilayette ve 973 ilçede gururla dalgalandıran tüm kardeşlerine, selamlarını gönderdi, gayretleri için şükranlarını sundu.
Toplantının partiye, ülkeye ve millete, demokrasiye hayırlar getirmesini Allah’tan dileyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gazze’de çocukların açlıktan öldüğü barbarlığa dikkat çekmek ve Filistinli mazlumlara insani yardım götürmek için yola çıkan Küresel Sumud Filosu’na yönelik haydutluğu lanetliyorum. İsrail yönetiminin uluslararası sularda seyreden sivillere yönelik düzenlediği bu saldırı soykırım kadrosunun Gazze’deki insanlık suçlarını gizlemek için nasıl bir cinnet halinde olduğunu bir kere daha ispat etmiştir. Soykırımcı Netanyahu hükümetinin bırakın barışın tesis edilmesine, böyle bir ihtimalin yeşermesine dahi tahammülünün olmadığı görülmüştür. Küresel Sumud Filosu gazetedeki vahşetin ve İsrail’in katliamcı yüzünün bir kez daha tüm dünyada görülmesini sağlamıştır. Türkiye insanlığın ortak vicdanına tercüman olan Sumud Filosu’ndaki tüm umut yolcularının yanındadır. İlgili birimlerimiz, gelişmeleri sahada an be an takip etmekte, aktivistlerin ve vatandaşlarımızın kılına zarar gelmemesi için gerekli tedbirleri almaktadır. Devlet ve millet olarak önceliğimiz, Gazze’de akan kanın durması, insani yardımların engelsiz bir şekilde mazlumlara ulaştırılmasıdır. Çok zor şartlarda, hayat ve haysiyet mücadelesi veren Filistinli kardeşlerimizi sahipsiz bırakmayacak, ateşkesin tesisi ve sulhu sükunun hakim olması için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti olarak Türkiye’ye hizmet yolunda 14 Ağustos itibarıyla 24. yıllarını tamamladıklarını anımsattı.
AK Parti olarak çeyrek asırlık birikimi, tecrübeyi müktesebatı temsil ettiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
“Şunu da çok iyi biliyoruz. Partimizin kuruluşu 14 Ağustos 2001 tarihi olsa da biz kökleri itibariyle, beslendiği kaynakları itibariyle yüzyıllara sari bir hareketiz. Bu hareketin kökleri Malazgirt’tedir, Söğüt’tedir, Dumlupınar, Sakarya, Çanakkale’dedir. Selçuklu’nun, Osmanlı’nın mirasını, onların ufkunu, birikimini, tecrübesini tevarüs etmiş, dahası bunları cumhuriyetin kazanımlarıyla harmanlamış bir siyasi kadroyuz. Biz aynı zamanda yüzünü geçmişe değil geleceğe dönen, ilhamını maziden alıp atiye taşıyan bir partiyiz. Böyle bir tasavvur içindeyiz. Altını çizerek söylüyorum, bizim şu birlikteliğimiz tam anlamıyla bir gönül birlikteliğidir, inanç birlikteliğidir, mefkure birlikteliğidir. Biz her şeyden önce dava ve yol arkadaşlarıyız. Unvanlarımızdan bağımsız olarak şahsım dahil hepimiz bu kutlu davada sadece birer neferiz. Bundan da büyük şeref duyuyoruz. Her birimiz aynı ufka bakıyor, aynı hedefe doğru beraberce yürüyoruz.”
Yolculuklarında rotalarını hep aziz milletin tayin ve tespit ettiğini, 24 yıldır bu gerçeğin hiç değişmediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, millet nereyi işaret ettiyse yönlerini oraya döndüklerini söyledi.
Milletin beklentisi neyse tüm imkanlarıyla onu gerçekleştirmeye çalıştıklarına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
“Milletimizle bağımızı, irtibatımızı gönülden gönüle giden o köprüyü daima sağlam tutmaya gayret ettik. Hepimiz aynı zamanda bu aziz milletin hizmetkarlarıyız. Milletimize hizmet vazifemizi ise bir emanet bilinciyle bunun da ötesinde bir bayrak yarışı anlayışıyla yerine getiriyoruz. AK Parti’nin nasıl bir hareket olduğunu bilmeden partimizle ilgili sürekli ahkam kesenler bizi hiçbir zaman anlamadılar. 24 yıl boyunca bize dair dile getirdikleri olumsuz öngörüler hep boşa çıktı, partimize attıkları iftira ve yalanlar her seferinde ellerinde patladı. Partimiz kadroları arasına nifak sokma girişimleri hüsranla neticelendi. Bizi anlamak yerine kendileriyle karıştırdılar ve her defasında yanıldılar.”
Erdoğan, AK Parti’nin kuruluşunun üzerinden 24 yıldan fazla zaman geçtiğini ve bir ay sonra iktidardaki 23’üncü yıllarını tamamlayacaklarını belirterek, şunları söyledi:
“Fakat AK Parti’ye şaşı bakanlarda halen hiçbir değişim emaresi göremiyoruz. 24 senede defalarca çuvallamalarına rağmen bakıyorsunuz aynı hatalı analizler, aynı yanlış tahminler, aynı kalıplaşmış, köhnemiş yorumlar. Hatalarından ders alıp kendilerine çeki düzen vermek yerine hiçbir şey olmamış gibi operasyonlarına devam ediyorlar. Şunu bir defa herkesin, özellikle de ahlaksız asparagasların üzerinden parti kültürümüzü yıpratmaya çalışan tetikçilerin çok iyi bilmesini isterim, AK Parti olarak biz bir dava ve kadro hareketiyiz. Bizi bir araya getiren çıkarlarımız değil, değerlerimizdir, davamıza olan sadakatimizdir, milletimize olan hizmet sevdamızdır. Makamlar, mevkiler, rütbeler, payeler, koltuklar hepsi gelip geçicidir. Baki kalan gök kubbede bıraktığımız bir hoş seda ile davamızdır. AK Parti için siyaset budur. İnşallah böyle de kalmaya devam edecektir.”
Erdoğan, değişimin hiç kuşkusuz hayatın değişmez gerçeği olduğunu dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:
“Biz de bugünlere değişerek, kendimizi ve kadrolarımızı yenileyerek geldik. Ama bunu yaparken, yol ve dava arkadaşlığımızı daima gözettik, kardeşlik hukukumuzu korumaya özen gösterdik. Hemen her arkadaşım bayrağı yeni gelen arkadaşımıza kucaklaşarak, helalleşerek, gönül rahatlığı içinde birbirlerine sarılarak teslim etti. Mesela CHP’de yaşanan ve artık gelenekselleşen kavgaların, hakaretlerin hiçbiri hamdolsun bizde yaşanmadı. Partimize zerre miskal katkısı olan kardeşlerimiz hak ve hukukuna her zaman riayet ettik. Bu tam 24 yıldır üzerine hassasiyetle titrediğimiz en temel vasfımızdır.”
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Değişirken devam etmek, devam ederken değişmek” ifadesinin kendilerini çok iyi anlattığını vurgulayan Erdoğan, “Yani özünü, esasını, ruhunu ve kurucu değerlerini koruyarak kendini güncellemek her dem yeniden doğmak ve tazelenmek. Biz hep bunu yaptık. İnşallah bundan sonra da aynı çizgide gideceğiz. Burada şu hissiyatımı içtenlikle ifade etmek istiyorum. İster muvazzaf olsun isterse aktif bir görevi olmasın bu teşkilatın her bir mensubu, AK Parti’nin her bir emektarı benim yol arkadaşımdır, kardeşimdir, kaderdaşımdır. Onunla aramızda inşallah son nefese kadar sürecek kopmaz bir bağ vardır.” dedi.
Erdoğan, kuruluşundan beri AK Parti hareketine gönlünü veren, AK Parti hareketi için yüreğini ortaya koyan herkese teşekkür ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bilhassa geçtiğimiz günlerde bayrak değişimi yaşanan illerimizdeki kardeşlerime emekleri, çabaları, görev süreleri boyunca partimize yapmış oldukları hizmetleri için şükranlarımı sunuyorum. Yeni atanan arkadaşlarımıza yüce Allah’tan başarılar diliyor, devraldıkları bayrağı daha da ileriye götürmek için koşacaklarına yürekten inanıyorum. Hatırlatmak isterim ki milletin emanetini omuzlayanlarda, unutmayın, yorgunluk olmaz, yılgınlık olmaz, rehavet hiç olmaz. Hem teşkilatımızın hem de belediyelerimizin röntgenini çekmeye devam edeceğiz. Yine burada geçtiğimiz haftalarda AK Parti ailesine katılan belediye başkanlarımıza aramıza hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum.”
Türkiye’de hizmetin adresinin AK Parti ve Cumhur İttifakı olduğunu belirten Erdoğan, “AK Parti’li belediye bantçı ve rantçı değil, halkçı belediye demektir.” dedi.
Erdoğan, “Şehrine ve seçmenine aşkla hizmet etmek isteyen partimizin ilkelerini benimsemiş herkese bizim kapımız ardına kadar açıktır. Belediyeleri hısım, akraba çiftliğine çeviren haramilerin baskılarına teslim olmak istemeyenlere bizim kapımız ardına kadar açıktır. Bu anlayışla saflarımızı genişletmeye inşallah devam edeceğiz. Ailemize katılan arkadaşlarımızın tehdit, tedhiş ve psikolojik şiddete maruz kalmasına evvelallah izin vermeyeceğiz. Yorulmadan, bıkmadan, usanmadan, rotamızdan şaşmadan, milletimizle gönül bağımızı koparmadan Allah’ın izniyle gece, gündüz çalışacağız.” diye konuştu.
Erdoğan, AK Parti olarak yaz boyunca yoğun tempoda koşturduklarına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Genel Merkez Teşkilat Başkanlığımızın koordinasyonunda, genel başkan yardımcılarından bakanlarımıza, Merkez Karar Yönetim Kurulu üyelerimizden milletvekillerimize kadar tüm arkadaşlarımız 49 gün boyunca tam kadro sahadaydı. Türkiye Yüzyılı Buluşmalarımız vesilesiyle 81 ilimizin hepsinde esnaftan çiftçiye, akademiden iş insanlarına, işçiden emekliye, kadınlara, gençlere kadar yüz binlerce vatandaşımızla buluştuk, kucaklaştık, istişare ettik.”
Erdoğan, bu toplantılarda çalışmalarını anlattıklarını, talepleri ve görüşleri dinlediklerini belirterek, “Büyük bir gayretle 49 gün gibi kısa bir zamanda ülkemizin dört bir yanındaki buluşmalarımızı elhamdülillah başarıyla tamamladık.” dedi.
Erdoğan, AK Parti Konferans Salonu’nda düzenlenen partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, yaz döneminde kadın ve gençlik kollarının da yoğun bir mesai içinde olduğunu belirterek, bir devlet projesi olarak yürüttükleri “Terörsüz Türkiye” sürecine dair bilgilendirmelerde bulunduklarını, kafalardaki soru işaretlerini giderdiklerini söyledi.
Şehit yakınları ve gazileri de ziyaret ederek hem dayanışmayı gösterdiklerini hem de onların hayır dualarını aldıklarını ifade eden Erdoğan, “Halkımızın nabzını tuttuğumuz buluşmalarla topladığımız öneri, tespit ve eleştirilere göre değerlendirmelerimizi yapıyoruz. Bizim kendimizi hesaba çekme, varsa hatamızı kabullenme noktasında hiçbir çekincemiz, kompleksimiz yok. Olmadı ve olmayacak. Nerede bir eksiğimiz, kusurumuz varsa inşallah onun üzerine kararlılıkla gideceğiz.” açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’nin 4. Yasama Yılı’nın başladığını anımsatarak, her yıl olduğu gibi bu yıl da yeni yasama yılı açış konuşmasını gerçekleştirerek, Cumhurbaşkanlığı makamı için iftihar verici bir teamülü yerine getirdiklerini belirtti.
Meclis’teki atmosferin umutların daha da artmasına vesile olduğunu dile getiren Erdoğan, demokrasi kültürünün ne manaya geldiğini bir kez daha ortaya koyan tüm milletvekillerine ve Genel Başkanlara teşekkürlerini ileterek, dünkü tabloyu çok kıymetli bulduğu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin yeni yasama yılının açılışına katılmamasına değinerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ana muhalefet partisinin daha ilk gününde uyduruk bir bahane üreterek, Meclis’i kırıp kaçması aslında bunların tıynetlerinin de zihniyetlerinin de görülmesini sağlamıştır. Yaklaşık 28 milyon vatandaşımızın oyunu alan bir Cumhurbaşkanı olarak, bunların Meclis açılışından firar etmek için öne sürdükleri saçmalıkların elbette bizim nazarımızda hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur. Bunların siyaset yapma tarzı maalesef işte böyle. Kendilerini hiç geliştiremiyorlar. Kantin solculuğu havasından bir türlü çıkamıyorlar.
Burada asıl üzüntü verici durum yapılan ayıbın doğrudan Meclis’e ve millete karşı olmasıdır. CHP en büyük saygısızlığı bize değil bizden daha ziyade dillerinden düşürmedikleri milli iradeye ve Gazi Meclis’e karşı sergilemişlerdir. Ne yazık ki CHP ortaya saçılan onca pisliğe rağmen belediyeleri soyup soğana çeviren suç örgütünün vesayetinden halen çıkamadı.”
Erdoğan, Türkiye’nin ana muhalefet partisinin demokratik siyaset yerine rüşvet, irtikap, iltimas, yolsuzluk, sahtekarlıkla anılmasının utanç verici olduğu kadar Türk demokrasisi adına endişe verici olduğunu ifade ederek, “Anlaşılan CHP safralarından kurtulmadıkça ana muhalefet görevini de layıkıyla ifa edemeyecek.” diye konuştu.
“CHP ve özellikle de firar ettiği dünkü özel oturum demokrasimizin eriştiği olgunluğu görmemiz bakımından da önemli bir fırsat bizlere sundu.” ifadesini kullanan Erdoğan, oturumun ardından siyasi partilerin Genel Başkanları ile çok samimi bir sohbet gerçekleştirdiklerini söyledi.
Yeni yasama yılı boyunca siyasete nezaket, hoşgörü, empati ve karşılıklı saygının hakim olması temennilerini ilettiklerini anlatan Erdoğan, “AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak hüsnüniyetle bu iklimin oluşmasına öncülük edeceğimizin özellikle altını çizdik. 28. Dönem 4. Yasama Yılı’nın bir kez daha ülkemiz, milletimiz ve milletvekillerimiz için tekrar hayırlara vesile olmasını diliyorum.” dedi.
Erdoğan, yeni yasama yılında daha önce genel çerçevesini paylaştıkları Türkiye Yüzyılı Reform Programı’nı peyderpey hayata geçirmeye başlayacaklarını belirterek, “Bu reform hamlesinin önemli bir veçhesini yerel yönetimlerde mali disiplini güçlendirecek adımlar teşkil edecektir.” bilgisini paylaştı.
Önceki aylarda gündeme getirdikleri ve büyük ilgi uyandıran Mahalli İdareler Reform Paketi’ni de tekemmül ettirdiklerini belirten Erdoğan, bu süreçte gelen öneri ve katkıları da titizlikle değerlendirdiklerini hem belediye başkanlarının daha verimli hizmet etmesini hem de halkın daha iyi hizmet almasını sağlayacaklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı belediyelerin yönetimine yönelik eleştirilerde bulunarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Son seçimlerde el değiştiren birçok belediye şimdiden dökülmeye, hizmet noktasında iflas bayrağını çekmeye başladı. Konserinden asfaltına, reklamından imarına kadar elinizi nereye atsanız oradan bir yolsuzluk skandalı fışkırıyor. Ortada harcanan milyarlar, on milyarlar var ama hizmet yok, eser yok. Seçim meydanlarında ‘Allah’ın suyundan para mı alınır’ diyorlardı. Şimdi millet fahiş fiyatla bile olsa neredeyse içecek su bulamıyor. Su kamyonları, su bidonları, çöp dağları, yolda kalan otobüsler istisna olmaktan çıktı, rutin haline geldi. Öyle pişkinler ki daha çöpleri toplayamıyorlar. Daha musluktan düzenli su akıtmayı beceremiyorlar. Daha otobüsleri vaktinde durağa getiremiyorlar. Bir de utanmadan bize itibar dersi vermeye kalkıyorlar. CHP Genel Başkanı bunlarla uğraşacağına sabah akşam kriz duasına çıkıyor. ‘AK Parti yıpransın, hükümet yıpransın da Türkiye’ye ne olursa olsun’ havasında.
Bir gün bakıyorsunuz, balıkları bahane ederek nükleer enerjiyi eleştiriyor, ertesi hafta Türkiye’nin doğal gaz tedarik anlaşmalarını diline dolaşıyor. Türk Hava Yollarının iki yıldır sürdürdüğü ve dünyaya ilan ettiği uçak alım görüşmelerini çarpıtarak kendince senaryolar yazıyor. Ne uluslararası ticaret bilgisi var, ne de diplomasinin kurallarına vakıf. Uluslararası piyasalardan gaz almayı, bakkaldan gazoz almak kadar basit zannedecek bir cehalet çukurudur. Ne diyelim? İnşallah bir an önce kendini toparlar, biraz siyaset öğrenir. Yoksa CHP’li vatandaşlarımıza Allah sabır versin demekten başka bize bir yol kalmayacak.”
Erdoğan, anlattıklarının yüklerinin ne derece ağır olduğunun anlaşılması için yeterli olduğunu, kendilerinin her zaman daha çok çalışma ve daha fazla hizmet üretme yükümlülüğünün bulunduğunu söyledi.
Necip Fazıl Kısakürek’in “Sakarya Türküsü” şiirinden bir bölümü okuyan Erdoğan, adanmışlıkla çalışmak, ter dökmek ve şehirdeki her insana ulaşmak mecburiyetinde olduklarını ifade etti.
Erdoğan, herkesin sorumluluklarına dört elle sarılmasını isteyerek, şunları kaydetti:
“Muhalefetin yolsuzluklarını perdeleme gayretlerine prim vermeyin. Siz sadece işinize odaklanın, kendi gündeminizden lütfen kopmayın. Bize ve size saldıranların çirkin üslubunu ise milletin takdirine bırakın. Onlar ne yaparsa yapsın, ne derse desin biz bir olarak beraber olarak tüm teşkilat ve yol arkadaşı olarak inşallah sabırla ilerleyeceğiz. Rabb’im yolumuzu bahtımızı açık etsin diyorum. Yaptığınız ve yapacağınız tüm çalışmalar için şahsım, partim, milletim adına her birinize şimdiden teşekkür ediyorum.”
GÜNDEM
02 Ekim 2025GÜNDEM
02 Ekim 2025GÜNDEM
02 Ekim 2025GÜNDEM
02 Ekim 2025GÜNDEM
02 Ekim 2025GÜNDEM
02 Ekim 2025GÜNDEM
02 Ekim 2025